Muhittin Çoban

Kısa kısa (2)

Mustafa Kemal Atatürk      Atatürk faşist miydi?       Bu soruyu neden sordum kendime, bunu merak edeceğinizi biliyorum. Durduk yere niye böyle bir soru sorayım, değil mi ama.      Bu soru bugün bile sorulmaya devam ediyor; sol çevrelerde buna dâhil. Bitmedi Atatürk sendromu!      Bir yazımdan dolayı şöyle bir ileti aldım, bunu sizinle paylaşmamda sakınca …

Daha Fazla Oku

Şikâyetimiz var

Hayatlarımızdan ne de çok memnunuz. Aldığımız alkolden, tükettiğimiz sigaralardan, yediğimiz yemeklerden… Yoksulluğumuzdan. Mutsuzluğumuzdan. Bizi yönetenlerden. Hastalıklarımızdan. Hastalıklarımız deyince kapıda bekleyen hastalıklarımız aklıma geldi. Bu içinde bulunduğumuz ekonomik kriz sayısız hastalıkları getirecek çok yakında ve ölümler kaçınılmaz olacak, strese bağlı ölümler ve tedavisi geciken… Doktor bulunamıyor, biz bundan da memnunuz. İlaçlar …

Daha Fazla Oku

Ahlaki aşk hangisi

 Vuran vurana, döven dövene!      Dizlerde vurmalı kırmalı sahneler bitmiyor, sokaklarımızda da…      Kim kimi dövüyor, kim kimi vuruyor; ne için vuruluyor, ne için vuruyor?      Ülke yaşanılır ülke olmakta çıktı.      Her yer şiddet, kötülük egemen.      Haberleri açmaya korkar olduk, sokağa çıkmaya yine öyle.      Evden çıkınca sağ salim geri dönebilecek miyiz?     Eşikten adım …

Daha Fazla Oku

Kadınlar Nasıl Yürür

Sosyal medya arkadaşlarımdan biri daha sayfasında paylaşmış, başlığı da atmış koca puntolarla: “Sanalda erkekler kadına nasıl yürüyor?” Bu tür paylaşımları sıkça görüyoruz. Kadınların en çok rahatsız olduğu demeyim de aşırı yersiz tepki verdikleri bir konu; erkeklerin kendilerine yürümeleri… Peki, kim yürüyecekti kendilerine? Erkeklerin kadınlara yürüme taktiklerini sekiz maddede sıralamış. Okudum. …

Daha Fazla Oku

Geliyor 21 Aralık Şımarıklık Günü

Günler vardır, günler, güzel, anlamlı, bizi ifade eden, yapmamız gerekenleri anımsatan, unutmak istesekte unutamadığımız, unutmamak istediğimiz, unutmamak için hafızamızda canlı tutmaya çalıştığımız, sürekli tekraladığımız, ne olur ne olmaz diye bir yere not ettiğimiz, takvimin sayfalarına işaretlediğimiz, birilerine unutursam hatırlatın dediğimiz günler, özelden de özel günlerimiz vardır.      Unutursak unutulacağımız günlerdir bunlar. …

Daha Fazla Oku

Anlatıp da Anlatamamak

Bir an farz edin okuldasınız, edebiyat dersindesiniz ve öğretmeniniz tahtaya bir başlık atıyor, sizden bu başlığın kompozisyonunu yazmanızı istiyor. Siz ne yazardınız bilmiyorum, –kanımca çok farklılıklar olmazdı yazacaklarımız da- ben ne yazardım onu düşünmeye başladım bir an; aklıma bir fıkra geldi, onunla bağlayayım:      Dönemin başbakanı çok güzel fıkra anlatırmış, öyle …

Daha Fazla Oku

Söyleyemediklerim(iz)

 Söylemek isteyip de söyleyemediklerimiz olur bir söyleşi de, bir tv program da; ya zaman yetmemiştir, ya unutmuşuzdur, ya da söylemek istememişizdir, çekinmişizdir.      Diğerleri son derece masumdur, üzerine söz söylemek haksızlık olur, çünkü bu sizin elinizde değildir. Hatta söyleşi yapanlar sizi uyarabilir, bu konulara girmeyelim, ya da söyleşiden sonra söylediklerinizi kırpabilir; …

Daha Fazla Oku

İtin Boka Yemini Olmazmış

Yıllar önce şöyle bir hikâye dinlemiştim itler üzerin, bunu şimdi sizlerle paylaşmanın vakti geldi; geldi de sanki bunu bir ben biliyormuşum gibi ifade ettim, inanıyorum ki bu hikâyeyi bilenlerde vardır. Ne yapalım bilenler yeniden bildiğini tazelemiş olsun, duymayanlarda duymuş olsun.      Bunu neden mi yazmak istiyorum, şundan. Ama önce itin hikâyesini …

Daha Fazla Oku