CHP’nin Onuru: Halkın Güveni ve Dürüst Siyaset

CHP’nin onuru, bir kişinin siyasi serüveniyle açıklanamaz.

Bir yanda CHP geleneği içinde yetişmiş, gençlik kollarından bugüne siyaset yapmış Zeydan Karalar ve Vahap Seçer; diğer yanda ise AKP’den CHP’ye geçerek Hatay’da bir dönem belediye başkanlığı yapan Lütfü Savaş örneği var. Bu tablo, aslında partinin aday belirleme sürecinin, halka güven verme biçiminin ve siyaset üretme tarzının ne kadar hayati olduğunu gösteriyor.

CHP’nin yeni yönetimi, kriterlerine uygun bulmadığı için Savaş’ı yeniden aday göstermekte tereddüt yaşadı. Sonuçta aday oldu ancak seçimleri kaybetti. Seçim süresince sessiz kalan Lütfü Savaş, sandık sonuçlarının ardından parti yönetimiyle ters düştü. Halkın desteğini alamayan ve CHP’den ihraç edilen bir ismin, doğal olarak “Türkiye’nin kaderi” üzerinde belirleyici olması mümkün değildir.

Buradan çıkarılacak sonuç nettir:
CHP’yi iktidara taşıyacak olan tek tek isimler değil; halkın güvenini kazanacak şeffaf, dürüst ve tutarlı bir siyasettir.

Partiye sonradan katılan, geçmişte farklı siyasi çizgilerde yer almış isimler elbette katkı sunabilir. Ancak bu katkının gerçek ölçüsü, halkın iradesidir.

Unutulmamalıdır ki;
“Türkiye’nin kaderi” kişisel hırslarla değil, halkın ortak çıkarları, demokrasi ve adaletle belirlenir.

Bugün CHP’nin görevi, iç tartışmalara saplanmak değil, olağanüstü kurultayları geride bırakıp iktidara odaklanmaktır. Mahallelerden başlayan örgütlü mücadelenin yolu, halkla daha güçlü bir bağ kurmak ve iktidar yürüyüşünü kararlılıkla sürdürmektir. Partiyi tartışmaya açmak yerine, halkın umudunu büyütmek en doğru yoldur.

Bunları da Okuyabilirsiniz

Adana Diş Hekimleri Odasından ‘Diş Hekimliğinin İlk Bin Günü’ Projesi

Adana Diş Hekimleri Odası Başkanı Dr. Dt. Hasan Boğa, oda olarak yaşama geçirdikleri ‘Diş Hekimliğinin …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir