CHP dışarıdan dizayn edilecek bir parti değildir.
Bu parti, kurtuluşu gerçekleştiren iradenin ta kendisi, Atatürk’ün Cumhuriyet ile birlikte bu millete emanetidir.
Bugün halk artık algıya değil, yaşadığı gerçeklere inanıyor.
Ortada iktidara karşı güven kalmamıştır.
Köşe kapmaca oynayanlar dikkat etsin:
Aynaların üstünü silmek, gerçeği görmek gerekir.
Ne başarıların ne de başarısızlıkların sebeplerini yeterince tartıştık.
Ama şunu bilmeliyiz:
Hatalardan ders çıkarmalı, halkın isteklerine kulak vermeli, öncülük etmeyi bilmeliyiz.
Çünkü biz geciktikçe, iktidar bundan faydalandı.
Elindeki gücü sorumsuzca kullandı, her dönemde yeni yöntemlerle varlığını sürdürdü.
Ta ki CHP’yi siyasetten men etmeye kalkışana kadar…
O gün bu ülkenin kurucu partisi, uyuyan dev, uyandı.
Ve halk da birlikte uyandı.
Bugün ülkede enflasyon hortladı.
İktidarın başındakiler çaresizlik içinde,
“Bu da geçer” diyerek zaman kazanmaya çalışıyor.
Ama enflasyona, hayat pahalılığına, emekliye ve çalışana çare üretmek yerine,
Türkiye’nin omurgası olan CHP’yi yok etmeye uğraşıyorlar.
Unuttukları bir şey var:
Bu girişim tarihe demokrasinin zaferi olarak geçecektir.
AKP kendi sonunu kendi elleriyle hazırlamıştır.
Nazım Hikmet’in dediği gibi:
“Yok öyle umutları yitirip karanlıkta savrulmak.
Unutma; aynı gökyüzü altında bir direniştir yaşamak.”
21 Eylül, demokrasinin zaferi olacak.
Ve ilk seçimlerde, sandıkta AKP gidecek!
